EMEL NACAR`LA BÝREYSEL DEÐÝÞÝM VE DÖNÜÞÜM DANIÞMANLIÐI
Her bir birey bir prens ya da prenses olarak doðar. Ama maalesef doðduktan sonra çoðumuzun yaþamýnda öyle þeyler olur ki, bu prens ya da prensesler bir kurbaðaya dönüþür. Bir çoðumuz koca bir hayatý bir kurbaða olarak yaþayýp gideriz. Neden bir kurbaða gibi hissettiðimizi ya da neden bir kurbaða gibi davrandýðýmýzý bile bilemeden.
Eðer farkýnda deðilsek; hayatýmýzý bilinçli bir þekilde yaþadýðýmýzý zannedebiliriz. Ancak karar anlarýnda, iliþkilerimizde ve zorluklarla baþa çýkarken çocukluðumuzda yazmýþ olduðumuz senaryoyu yaþamak üzere hareket ediyor olabiliriz. Bir çocukluk büyüsünün etkisiyle tüm hayatýmýzý kurbaða derisi altýnda yaþamaya çalýþýyor olabiliriz.
"Bu neden hep benim baþýma geliyor?",
"Yine ayný þeyler oldu", gibi cümleleri sýkça kuruyorsanýz, bunu kurgulayanýn ve deðiþtirecek olanýn siz olduðunu fark etmeniz çok þeyi deðiþtirir. Büyüyü bozmak için fark etmek ve deðiþtirebileceðini bilmek ilk adýmdýr.
HER YAÞAM BÝR SENARYODUR.
ZÝHÝN, BEDEN, RUH VE KALP BÜTÜNLÜÐÜ ÝLE
ÇOK DAHA YAÞANASI HAYATLAR MÜMKÜN!
Sen de kendi özgür senaryonu yazmak ve baþrolünde oynamak istiyorsan,
BUGÜN BAÞLA!
Geriye baktýðýnýzda iyi ki yapmýþým iyi ki yaþamýþým diyeceðiniz, içinize sinen bir hayatýnýzýn olmasý gerçekten sizin elinizde.
Neden Emel Nacar'la Deðiþim Dönüþüm Danýþmanlýðý?
Bireysel olarak ve kurumsalda, profesyonel koç, fasilitatör, danýþman ve deðiþim-dönüþüm lideri olarak hizmet veriyorum. Tüm bu danýþmanlýk sürecini en önemli varlýðýnýza yani KENDÝNÝZE yatýrým yapmak olarak kabul edebilirsiniz. Bu deðiþim-dönüþüm programý, profesyonel koçlukla yaklaþýmýyla sunduðum bir kiþisel deðiþim ve dönüþüm programýdýr. Benimle geçirdiðiniz sürecin yaptýðýnýz en iyi yatýrým olmasý için ben tüm kalbimle hazýrým. Çocukluðunuzda verdiðiniz kararlarla deðil; bilinçli seçimlerle yazacaðýnýz yeni senaryonuzda size yol arkadaþlýðý yapmaya bütün varlýðýmla talibim.
Benim için her insan bir kaþif. Benim hayat amacým da kaþiflere kendi güçlerini hatýrlatmak ve o gücün açýða çýkmasýna destek olmak. Hayattaki en iyi halinizi yaþamanýz, yaþama amacýnýza yönelik bir hayat sürmeniz için size yol arkadaþlýðý yapýyorum. Bulunduðunuz yerden gitmek istediðiniz yere giderken, yaþama kalitenizi geliþtirmenize katký saðlayan, ilham, motivasyon, tutku ve yaratýcýlýðý hayatýnýza katmanýza ayna tutan destekçinizim.
Benimle deneyimleyeceðiniz bu sürecin sonunda yaþam yolculuðunda kendinize ait bir pusulaya sahip olacaksýnýz. Kendinize özgü deðerlerle örülmüþ hayat amacýnýzý keþfedecek, beden, zihin, ruh ve kalp bütünlüðü dengesini kuracaksýnýz.
Kendinizi, deðerlerinizi, içsel gücünüzü keþfedeceðiniz, kendinize varacaðýnýz bu yolculukta sizinle olmayý dört gözle bekliyorum.
Yaþam Dediðin
Doðduðumuz andan itibaren ebeveynler baþta olmak üzere, etrafýmýzda var olan insanlardan sözlü veya sözsüz ileti bombardýmanýna maruz kalýrýz. Bu mesaj bombardýmaný altýnda pek çok þeyi deðerlendirerek yaþamla, kendi yaþamýmýzla ilgili kararlar alýrýz. Yani deyim yerinde ise; çocukluðumuz anavatanýmýzdýr ve yaþamýmýzý bu kararlar eþliðinde oluþtururuz.
Çocukluk kararlarýmýzla bir senaryo yazarýz. Ýliþkilerimizi, özel hayatýmýzý ve iþimizi, bu senaryoya uygun olarak tüm hayatýmýzý kurgular, yaþamýmýzý buna göre oynarýz.Eðer farkýnda deðilsek; hayatýmýzý bilinçli bir þekilde yaþadýðýmýzý, yaþamýmýzýn direksiyonunda kendimiz olduðunu düþünüyor olabiliriz. Ancak aslýnda iþimizi seçerken, arkadaþ iliþkilerimizde, evlenirken ya da boþanýrken, zorluklarla baþa çýkarken ya da bir þeylerden kaçarken çocukluk döneminde yazmýþ olduðumuz senaryoyu yaþamak üzere hareket ediyor olabiliriz.
Hepimiz seçim yapma potansiyeline sahibiz ve çocukluðumuzda verdiðimiz kararlarla yaþama devam etmek zorunda deðiliz. Yeniden seçim yapýp kararlar alabilir, kendi senaryomuzu deðiþtirebiliriz. Kendimizi ve baþka insanlarý yargýlamadan önce þu farkýndalýða sahip olabiliriz; herkesin olduðu kiþi olmasýnýn arkasýnda bir hikayesi vardýr. Hepimizin þu anda olduðumuz gibi olmamýza hizmet etmiþ bir þeyler ya da birileri var!!! Kendinizi ya da bir baþkasýný yargýlamadan önce durup bir kez daha düþünmeye ne dersiniz?
Bu deðiþim-dönüþüm programý, profesyonel koçlukla yaklaþýmýyla sunduðum bir kiþisel deðiþim ve dönüþüm programýdýr. Dayandýðý yaklaþým özellikle Transaksiyonel Analizdir. Transaksiyonel Analiz (TA) (Ýþlevsel Çözümleme Yaklaþýmý) psikoloji kuramlarý arasýnda en hümanist akýmlardan biridir. Ýnsanlarýn duygu, düþünce ve davranýþlarýný geniþ bir açýdan ele alan ve açýklayan, kolay anlaþýlýr, günlük hayata kolay bir þekilde adapte edilebilir bir kuramdýr. TA, yaþama bakýþ þeklinize etki edecek bir kuramdýr.
Transaksiyonel Analiz, Eric Berne tarafýndan 1950'ler de ortaya atýlmýþ olan çok geniþ bir yelpazede insan davranýþlarýný açýklayan bir yaklaþýmdýr. Bern, Freud'dan çok etkilenmiþtir ancak psikanalitik kuramdan farklý bir kuram geliþtirmiþtir. Transaksiyonel Analiz kuramýnýn diðer insancýl kuramlardan ayrýlmasý, sosyal psikoloji ve bireyle ilgilenmesinden kaynaklanmaktadýr. Hem kiþilik ve iletiþim kuramý hem de psikoterapi yöntemlerini içeren bir yaklaþýmdýr.
TA bir kiþilik teorisidir: Kiþiliðin nasýl yapýlandýðýný açýklar.
TA bir iletiþim teorisidir: Sistem ve organizasyonlarýn incelenebilmesi için analiz yöntemi saðlar.
TA bir psikopatoloji teorisidir: Davranýþ bozukluklarýnýn nasýl oluþtuðunu gösterir.
TA psikolojik geliþimi açýklayan bir teoridir: Çocuklukta þekillenen davranýþ þemalarýnýn yetiþkin yaþamýný nasýl etkilediðini açýklar.
Eric Berne insan doðasýyla ilgili olumlu bir inanýþa sahipken, insan yaþamýyla ilgili kötümser bir görüþ belirtir. Bireyler hayata "Ok" yaþam rolüyle merhaba derler; ama çocukluk dönemindeki olumsuz yaþantýlar, telkinler, etkileþimler çocuðun kendisini farklý algýlamasýna yol açmakta ve "Ok" yaþam konumunu kaybetmesine yol açmaktadýr. Yani; her birimiz aslýnda dünyaya birer prens ya da prenses olarak geliriz ve sonrasýnda kurbaðalara dönüþürüz.
Transaksiyonel Analiz ile hayata baktýðýnýzda psikolojik oyunlar ve güç oyunlarý sürecini çözümlemeye baþlýyorsunuz. Bu kuram yarattýðý farkýndalýk sayesinde insanlar arasý iletiþimi de güçlendirmenize hizmet ediyor. Aslýnda kuramýn giriþ kapýsý, temas iletisi ihtiyacýný anlayýp zamaný yapýlandýrma biçimlerini anlamamýzla açýlýyor. Ego durumlarýný diðer adýyla benlik durumlarýnýzý anlamanýz ve daha çok hangi ego durumlarýndan iletiþim kurduðumuzu fark etmeniz kendi sistemimizin nasýl iþlediðine ýþýk tutuyor.
Eric Berne'nin insan kiþiliðinin üç temel "benlik durumu"ndan oluþtuðu ile ilgili tanýmý, bireyler arasý tüm karmaþýk iletiþim davranýþlarýný anlaþýlýr kýlmýþtýr.
Ego Durumlarý-Benlik Durumlarý
Yaklaþýmýn temelinde benlik/ego durumlarý yer alýr. Transaksiyonel Analiz, Eric Berne tarafýndan "Ebeveyn", "Yetiþkin" ve "Çocuk" olarak adlandýrýlmýþ olan üç ego-durumunun üzerine temellendirilmiþtir. Bu tanýma göre bireyler, her biri farklý bir duygu, düþünce ve davranýþ sistemine karþýlýk gelen söz konusu bu üç "benlik durumu" üzerinden etkileþim kurarlar. Ebeveyn, Yetiþkin ve Çocuk benlikleri ile bu üç benlik durumu arasýndaki etkileþim Transaksiyonel Analiz Teorisinin temelini oluþturur. Günümüzde, bu kavramlar eðitim, danýþmanlýk ve terapi ile ilgili bir çok alanda yaygýn olarak kullanýlmaktadýr.
Ebeveyn ego-durumu, çocukluk döneminden itibaren baþta anne- baba olmak üzere bireyin tüm otorite figürlerine ait duygu, düþünce ve davranýþ kayýtlarýndan oluþur. Hayatýmýzýn baþýndan itibaren hayatta kalmak ve yaþamý anlamlandýrmak için bu ebeveyn figürlerinin ortaya koyduðu davranýþlarýný, farklý durumlarda verdikleri tepkileri, duygu ve düþüncelerini, çeþitli tutumlarýný kopyalarýz. Bu ego durumumuz aktif olduðunda, sanki onlarmýþýz gibi yaþam boyu gözlemleyip kaydettiðimiz bu düþünce, duygu ve davranýþlarý gösteririz. Bu ego durumu nesilden nesile geçirmek istenen din, kültür, deðerler, görgü, yargý, ...meliler,...malýlar'ý belirginleþtirmektedir.
Jongeward'a göre bu benlik durumu dýþta, baþkalarýna karþý önyargýlý, eleþtirel ve koruyucu davranýþlarla belirtilir. Ýçteyse, çocuk ben durumunu etkilemeyi sürdüren eski anne baba iletileri olarak yaþar. Ebeveyn ego durumu kiþide iki þekilde gözlenebilir. Eleþtirel Ebeveyn ve Koruyucu Ebeveyn. Eleþtirel Ebeveyn ego durumu, genellikle aþýrý kontrollü ve engelleyici olan, cezalandýrýcý ve görev yükleyici kurallar olarak kiþide kendini gösterir. Koruyucu Ebeveyn, bir kimsenin kendisine veya baþkalarýna gösterdiði özen, ilgi ve þefkat þeklinde belirginleþmektedir. Geliþmeyi saðlayýcý olabilir. Ýki Ebeveyn benlik durumunun da uygun olmayan durumlarda kullanýlmadýðý takdirde yararlý ve yararsýz taraflarý olabilir.
Yetiþkin ego-durumu; Eric Berne tarafýndan kiþinin "mantýklý", "akýlcý" ve "saðduyulu" yaný olarak tanýmlanmýþtýr. "Burada ve þimdi" özerk tepkilerini verirken ortaya çýkan düþünce, duygu ve davranýþlarý içerir. Çocukken neden ve sonuç iliþkisi kurmaya baþlarýz. Ýç ve dýþ dünyamýzý anlamlandýrmak için bir çok seviyede mantýk çerçevesinde düþünme yetimizi geliþtiririz. Problem çözme ve karar verme becerilerini ediniriz. Yetiþkin ego-durumu, çevreyi objektif olarak deðerlendiren, deneyimleri çerçevesinde olasýlýklarý hesaplayan ego-durumudur.
Yetiþkin ego durumu; Bern'in tabiriyle bir bilgisayar gibi iþler. Bir veri iþlemcisidir. Kiþiliðin ne olduðu hakkýnda bilgiler toplayan duygusal ya da yargýlayýcý olmayan objektif kýsýmdýr. Kiþinin yaþýnýn kaç olduðunun önemi yoktur, çocuk ve ebeveyn benlik durumlarý arasýnda arabulucu gibidir. Bu tutum sayesine ne asi olur ne de uysal. Olay ve olgulara gerçekçi deðerlendirmeler yaparak bakar. Ani çýkýþlar yerine sýk dokuyup ince eler. Diðer bütün ego durumlarý gibi iþlevsel yetiþkin ego durumunun da negatif versiyonu vardýr. Aþýrý kullanýlmasý durumunda kiþinin çok analitik ve duygusuz olarak görünmesi söz konusudur.
Çocuk ego-durumu; Jongeward'a göre Çocuk benlik durumu bir çocukta görülen tüm doðal dürtüleri içerir. Ayný zamanda da çocuðun ilk deneyimlerinin, tepkilerinin, kendisi ve baþkalarýyla ilgili olarak aldýðý durumlarýn kayýtlarýný tutar. Çocukluktan gelen "eski" davranýþ olarak açýklanýr.
Bu benlik durumu; geliþtirilen ilk ego durumudur. Kiþinin yaþamla baþ etmek üzere kendi potansiyelini kullanýrken kendi algýsýyla oluþturmuþ olduðu ve çocukluðundan da izler taþýyan duygu, düþünce ve davranýþlarýnýn tümünü içerir. Yýllar sonra kiþi Çocuk ego-durumundan hareket ettiðinde aslýnda çok uzun yýllar önce davranmýþ olduðu þekilde davranmakta ve bu anlamda geçmiþi tekrar etmektedir. Çocuk benlik durumunda da yetiþkin ve ebeveyn ego durumundan farklý olarak duygular hakimdir. Çocuk benlik durumu, yaþýmýz ne olursa olsun, çocukluðumuzda isteklerimize ulaþmak ve gereksinmelerimizin giderilmesi için baþvurduðumuz davranýþlarý içerir. Bu yönümüz yaþam enerjimizdir çünkü gereksinme ve duygulardan kaynaðýný alýr. Doðal çocuk ve uygulu çocuk olmak üzere ikiye ayrýlýr. Uygulu çocuk ise asi ve uslu çocuk olmak üzere ikiye ayrýlýr. Doðal çocuk, kiþiliðin eðitilmemiþ yaný olarak kabul edilir. Ýçinden nasýl geliyorsa öyle davranýr. Fiziksel ihtiyaçlarýný her zaman önde tutar. Uyarlanmýþ çocuk ise, doðal çocuðun az ya da çok eðitilmesiyle ortaya çýkar. Az eðitilenler "asi çocuk" olup kanun ve kurallara karþý çýkar. Çok eðitilenler ise "uslu çocuk" olup kanun ve kurallara uyum saðlar. Bütün insanlar doðal çocuk olma sürecinden geçerek ya asi çocuk ya da uslu çocuk olurlar.
Benlik Durumlarý Arasýndaki Etkileþim
Ruhsal anlamda saðlýklý olan bireyler, her üç benliði duruma göre kullanýrlar. Kimi yerde çocuk benlik durumunu kullanýrken, kimi durumda ise yetiþkin benlik durumun kullanabilir. Özellikle yetiþkin benlik durumu, çocuk ve ana-baba benlik durumlarý arasýnda arabulucu görevindedir. Örneðin, muhtaç birini gördüðümüzde, çocuk yanýmýz boþ ver, bu para ancak sana yeter, diye bizi yarým etmekten alýkoymaya çalýþýr; ana-baba yanýmýz ise, bütün paraný ona ver diyerek bizi parasýz býrakmaya yönlendirir. Yetiþkin yanýmýz devreye girerek, "paranýn bir kýsmýný kendine sakla, bir kýsmýný da ona ver" diye orta yolu bulmamýza yardým eder.
Bu benlik durumlarý her insanda farklý düzeylerde bulunmaktadýr. Kiminin çocuk benliði daha baskýnken, kimin yetiþkin benliði, kiminin de çocuk benliði aðýr basar. Bazý insanlar her üç benliði her durumda olmasý gerektiði biçimde kullanabilir; fakat bazý insanlar kimi zaman üç benliði iyi kullanýrken kimi zaman da dengesiz kullanabilir.
Her üç benlik durumunu her yaþtaki insan kullanabilir. Ayný iletiþimde farklý benlikler sergilendiðinde bazen çatýþma bazen de uzlaþma yaþanabilir. Örneðin, çocuk yere düþüp ayaðýný incitir. Sonra aðlayarak annesinin yanýna gelir. Anne "Sana kaç kere dýþarý çýkma dedim, Allah'ýn cezasý" diye yanýt verdiðinde çatýþma yaþanýr; ama ayný durum karþýsýnda anne yetiþkin benlik tavrýný takýnýp çocuða sarýlarak "Önemli deðil, birazdan aðrýn geçer" derse çocuk rahatlar ve çatýþma da yaþanmamýþ olur.
"Yerinde bir mizah; içindeki keder, tamamý ile dürüst ve yalansýz olduðundan, çocuk olmanýn ne demek olduðunu bütünü ile insani bir yolla ifade eder.''
Soeren KIRKEGAARD